12 Aralık 2010 Pazar

17 NİSAN

"Yapamam!"
Bütün günün özeti gibi tek başına, bütün varlığıyla karşıma dikildi bu kelime. Olanlar, olmasını istediklerimiz ve de olması gerekenler... Yüzleşmek zorunda kaldığımız herşeyin bir parçası karşım(ız)daydı yine. Yine de tüm gayretlerine rağmen, neticede yüreğimdeki umut hala taze, imkanzlığın büyüklüğü ölçüsünde güçlü bir umut...
Eve geldiğimde sanki dünya ikimiz içinmiş gibi geldi ki, herşeyi sana yordum, her okuduğumda seni buldum ve her problemi ikimiz için çözdüm. Umudum büyüdü, sığmadı içime ki sana çözdüğüm problemleri dünyanın muutluluğuna yordum. Tüm dünya bizden ibaretti ne de olsa...
Sana kurduğum iyimser hayallerde yaşatıyordum tüm dünyayı. Tamam da bütün dünya senidin zaten, neyi dert ediyorum ki...
Bütün imkansızlıklar mümkün geliyor artık bana... Tanrı hakkatten varolabilir, mümkündür. Ama sen varken tanrıya ne hacet... Sen varsan tanrı vardır zaten, belki bundandır sana tapınmam, bütün mabetlerde seni bulmam yahut seni bulduğum yerleri mabet sanmam...

1 yorum: