5 Ekim 2009 Pazartesi

İŞÇİ

Yüreğim acıyor
Sökülüyor taş taş sokaklar
Caddeleri kana buluyorlar
Yüreğim acıyor
Ayaza dönük sevgim
Sevgim kanadı kırılmış kuş gibi çırpınıyor
Çırpınıyor göğe, kente ve sokaklara baka baka
Bakıyorum kent sisli

sokaklar sisli
Bir adam geçer sokaktan

adı işçi
Ahmet, Mehmet değil ha, işçi
İşçi adı
işçi oğlu işçi
Çayın demi der ona "İşçisin"
Sabahın ayazı
Uykunun mayhoşluğu

ve dizlerde

ve omuzlarda

ve kollarında

ve bacaklarındaki ağrı

Kulaklarındaki uğultu, uykusuz geceleri

sancılı rüyaları

işçisin der ona

Caddelere bakmadan

ezberlediği dünden

kaygılandığı yarından

alır suskunluğunu, sessizliğini
Bugünün korkusundandır durgunluğu
Yürür caddelerde, caddeler kanlı

Yürür sokakta, sokaklar kirli
Yürür kendi içinde, kendinden kaçarak

içindekini dışına çıkarmadan

dışındakini içine almadan
Çiçeğe, böceğe, aşka meşke bakmadan

Yürür karın tokluğuna

yürür kısa ve çok uzun bir yolda...
Oturur makinesine
işler tıkır tıkır makinesi

Tel tel sacları ter içinde

ter içinde her bir yanı
yorgunluğu yılgınlığı su içinde

Yoldan geçer bir işçi

Yevmiyesine çalışır
Ezberedir günleri

Ezberi bozsa yevmiye yok

Yevmiye yoksa aş yok

Aş olmadan tokluk yok

Sokaklar kirli

Kent isli

Yürür çok kısa

çok çok uzun bir yolda

Gördüğü, baktığı

duyduğu, dokunduğu

düşündüğü her şey der ki ona

İŞÇİSİN SEN İŞÇİ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder