Yüreğim acıyor
Sökülüyor taş taş sokaklar
Caddeleri kana buluyorlar
Yüreğim acıyor
Ayaza dönük sevgim
Sevgim kanadı kırılmış kuş gibi çırpınıyor
Çırpınıyor göğe, kente ve sokaklara baka baka
Bakıyorum kent sisli
sokaklar sisli
Bir adam geçer sokaktan
adı işçi
Ahmet, Mehmet değil ha, işçi
İşçi adı
işçi oğlu işçi
Çayın demi der ona "İşçisin"
Sabahın ayazı
Uykunun mayhoşluğu
ve dizlerde
ve omuzlarda
ve kollarında
ve bacaklarındaki ağrı
Kulaklarındaki uğultu, uykusuz geceleri
sancılı rüyaları
işçisin der ona
Caddelere bakmadan
ezberlediği dünden
kaygılandığı yarından
alır suskunluğunu, sessizliğini
Bugünün korkusundandır durgunluğu
Yürür caddelerde, caddeler kanlı
Yürür sokakta, sokaklar kirli
Yürür kendi içinde, kendinden kaçarak
içindekini dışına çıkarmadan
dışındakini içine almadan
Çiçeğe, böceğe, aşka meşke bakmadan
Yürür karın tokluğuna
yürür kısa ve çok uzun bir yolda...
Oturur makinesine
işler tıkır tıkır makinesi
Tel tel sacları ter içinde
ter içinde her bir yanı
yorgunluğu yılgınlığı su içinde
Yoldan geçer bir işçi
Yevmiyesine çalışır
Ezberedir günleri
Ezberi bozsa yevmiye yok
Yevmiye yoksa aş yok
Aş olmadan tokluk yok
Sokaklar kirli
Kent isli
Yürür çok kısa
çok çok uzun bir yolda
Gördüğü, baktığı
duyduğu, dokunduğu
düşündüğü her şey der ki ona
İŞÇİSİN SEN İŞÇİ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder